Yeni araştırma endişe yarattı: Beyinde daha fazla birikiyor

New Mexico Üniversitesi’nden sağlık bilimcisi Alexander Nihart ve ekibi, 2016 ve 2024 yıllarında otopsi yapılan 52 kişinin beyin, böbrek ve karaciğer dokularını inceledi. Tüm örneklerde mikroplastik bulundu ancak beyin dokularındaki plastik konsantrasyonu 30 kata kadar daha yüksek çıktı.

Araştırmacılar, mikroplastiklerin insan vücudunda zamanla biriktiğini ve bu durumun çevredeki plastik kirliliğinin artışıyla paralel olduğunu düşünüyor. Ekip, 1997-2013 yılları arasındaki beyin örnekleriyle karşılaştırıldığında mikroplastik miktarında belirgin bir artış olduğunu belirledi.

Bu bulgu özellikle şaşırtıcı çünkü karaciğer ve böbrekler vücudun atıkları filtreleme ve parçalama görevini üstlenen organlarıdır. Buna karşın, beyin kan-beyin bariyeri adı verilen özel bir koruma mekanizmasına sahiptir ve bu tür yabancı maddelerin girişini önlemesi gerekir. Ancak araştırma, mikroplastiklerin bu bariyeri aşarak beyin dokusunda biriktiğini gösteriyor.

Dahası, çalışma demans (bunama) hastalığı teşhisi konmuş bireylerin beyin dokularında daha fazla mikroplastik bulunduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, beyin dokusundaki dejenerasyonun ve kan-beyin bariyerindeki bozulmaların, mikroplastik birikimini artırabileceğini düşünüyor. Ancak bu durumun doğrudan bir sağlık riskine yol açıp açmadığı henüz netlik kazanmış değil.

Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri hala tam olarak bilinmiyor. Ancak önceki araştırmalar, plasentadaki mikroplastiklerin erken doğum riskini artırabileceğini ve fare deneylerinde beyin damarlarını tıkayarak nörolojik problemlere neden olabileceğini göstermişti. Ayrıca plastiklerde bulunan katkı maddelerinin milyonlarca ölüme yol açan hastalıklarla ilişkili olabileceği belirtiliyor.

Araştırmacılar, plastik üretiminin hızla arttığını ve bu artışın insan vücudundaki mikroplastik yükünü de artırabileceğini vurguluyor. 1950-2019 yılları arasında yaklaşık 9 milyar metrik ton plastik üretildi ve bu plastikler parçalanarak mikro ve nano ölçekli plastik kirliliğine dönüştü. Bu kirlilik, okyanuslardan insan dışkısına kadar her yerde tespit ediliyor.

Üniversite Exeter’den Adam Hanieh ise, plastiklerin petrokimya ürünleri olduğunu ve petrol ile gaz sektöründen türediğini hatırlatıyor. Hanieh’ye göre, 2040 yılına kadar plastik üretimi küresel petrol talebindeki net büyümenin yüzde 95’ini oluşturabilir.

Related Posts

Y kuşağının yeni korkulu rüyası bu kanser türü oldu: Neden çıktığı bilinmiyor

Giderek daha fazla genci etkileyen agresif kanser türü, uzmanları ve araştırmacıları alarma geçirdi. Henüz kesin nedeni tespit edilemedi ancak yayılma hızı endişe verici boyutlara ulaştı.

Bebeklerde inmemiş testis tedavisinde geç kalınması kısırlık ve kanser riskini artırıyor

Medipol Sağlık Grubu’ndan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Onur Danacıoğlu, yeni doğan erkek bebeklerde sıkça görülen inmemiş testis tedavisinde gecikmenin doğurganlığı olumsuz etkileyebileceğini ve testis kanseri riskini artırabileceğini belirtti.

Yazın bu yiyecekleri asla tüketmeyin: Vücudun soğuma mekanizmasını zorluyor

Yaz aylarında serin kalmanın yolu sofranızdan geçiyor. Uzmanlara göre, sıcak havalarla başa çıkmanın en etkili yolu, klima kullanımının yanı sıra doğru beslenme alışkanlıklarını benimsemekten geçiyor. İşte yazın tüketilmemesi gerekenler…

Çocuklarda yazın sık görülen tehdit: Gastroenterit

Kahramanmaraş’ta görev yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Rıza Namlı, yaz aylarında çocuklarda sıkça rastlanan gastroenterit vakalarına karşı aileleri uyardı. Özellikle bebekler ve bağışıklık sistemi zayıf çocuklar için tehlikeli olabilen bu hastalık, ciddi sıvı kaybına neden olabiliyor.

Doç. Dr. Diktaş: Bozulmaya başlayan etler, bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilir

Doç. Dr. Diktaş: Bozulmaya başlayan etler, bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilir

Yağlanma, kepek, kaşıntı, dökülme! Saç derisi detoksu nasıl yapılır?

Sağlıklı saçlar, sağlıklı bir saç derisiyle başlar. Günlük yaşamın koşuşturması, çevresel kirlilik, kullanılan ürünlerin kalıntıları ve bazen farkında olmadan yaptığımız hatalar… Hepsi saç derimizin doğal dengesini bozabiliyor. Bu dengesizlik zamanla yağlanma, kepek, kaşıntı ve hatta saç dökülmesi gibi sorunlara yol açabiliyor. Peki ne yapmalı?