Sigortasız bir işte çalışanlar, sigorta tescillerini yaptırarak emekliliğe hak kazanabilirler. Bu durumda, hizmet tespiti davaları açılarak sigortasız çalışma süreleri resmi olarak kaydedilebilir ve emeklilik hakkı elde edilebilir. Ancak, bu tür davalar için belirli bir hak düşürücü süre bulunmaktadır. Bu süreyi kaçıranlar, genellikle dava açamazlar.
Öte yandan, bazı durumlarda hak düşürücü süre işlemeyebilir ve daha eski tarihlerdeki sigortasız çalışmalar için dava açılabilir. Bu durumlar genellikle yasal düzenlemelere veya mahkeme kararlarına dayanmaktadır.
Bu konuda daha fazla bilgi almak veya danışmanlık almak için Ahmet Kıvanç’ın Habertürk’te yayımlanan makalesine başvurabilirsiniz.
1978 doğumlu bir bireyin, 18 Aralık 1998 tarihinde başlayan sigorta girişi, yıl sonuna kadar 13 gün devam etmiş. Ancak, 23 Şubat 2005 tarihinde tekrar başlayan prim ödemeleri, bugüne kadar sürmüş.
Bir markette çalışırken askere giden ve askerlik döneminde kısa bir süre sigorta primi ödenen kişi, emeklilik başvurusu yapmak istemiş ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), ilk sigorta girişinin askerlik döneminde yapıldığını belirterek başvuruyu reddetmiş.
Ancak, SGK’nın genelgesine göre, askerlik döneminde sigortalı çalışmayı sürdürenlerin hizmetleri terhis tarihinden sonra geçerli kabul edilmekte. Bu durumda, askerlik dönemi sonrasında babasının marketinde sigortalı olarak çalışmaya devam eden kişinin, sigorta giriş tarihini askerlik sonrası olarak kabul ettirebilmesi mümkün.
Ayrıca, sigorta girişi tarihi olan 1 günlük izin, hava değişimi veya istirahat sürelerine ilişkin belgelerle tekrar SGK’ya başvurarak durumu açıklığa kavuşturabilir.
ENGELLİ ANNENİN ERKEN EMEKLİLİK İMKANI
35 yıldır engelli kızına bakmakla görevli bir anne, hiçbir işte çalışmadığı için sigorta başlangıcı bulunmamakta. Ancak, engelli çocuk annelerine sağlanan bir hak olan çalışma sürelerinin 4’te 1’i oranında ilave edilmesi imkanı sadece sigortalı çalışanlar için geçerli.
Dolayısıyla, hiç sigortalı çalışmamış olan bir anne bu hakka sahip değil. Bu durumda, emeklilik için başka bir yol izlenmesi gerekmekte.
BAĞ-KUR’DA ERKEN EMEKLİLİK VE EYT DURUMU
1984 doğumlu bir birey, babasının 1996 yılında yaptığı sigorta girişiyle BAĞ-KUR’a tabi olmuş. Ancak, bu durumda Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinden yararlanma imkanı yok.
EYT’den yararlanabilmek için BAĞ-KUR’dan ayrılıp 3,5 yıl boyunca SSK’ya tabi bir işte çalışmak gerekmekte.
MEMURLAR İÇİN SON 7 YIL KURALI VE UZMAN HEKİMLERİN İLAVE ÖDEMESİ
1998 yılında memuriyete başlayan bir kişi, 2011 yılında SSK’lı çalışmaya geçmiş ve 2022 yılında tekrar memur olmuş. Bu durumda, son 7 yıl kuralı emeklilikte geçerli olmakta.
Tabip veya diş tabibi kadrolarında çalışanlar için ise Emekli Sandığı Kanunu’na göre ilave ödeme yapılmakta. Bu ödeme, uzmanlık durumuna göre değişmekte.
ENGELLİ ANNENİN ERKEN EMEKLİLİĞİ İÇİN DOĞUM BORÇLANMASI YOLU
1977 doğumlu bir anne, SSK’da 1038 gün, BAĞ-KUR’da 557 gün prim ödemiş. Üç çocuğun doğum tarihlerinde sigortalı değilken, çocukların doğum borçlanması yapılarak prim günü sayısı arttırılabilir.
SSK’dan emekli olabilmesi için doğum borçlanması yaptığı günlerin SSK’ya sayılması gerekmekte. Bunun için bir ay sigortalı bir işte çalışarak doğum borçlanması başvurusu yapabilir ve 3600 prim gününe ulaşabilir.