T24 Ankara
Gazeteci Fikret Bilâ’nın “CHP’de Sağ Sapma” adlı yeni kitabında, CHP’nin yıllar içerisinde geçirdiği dönüşüm ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki politikalar ayrıntılı biçimde tartışıldı. Kitapta, Kılıçdaroğlu ile Bilâ’nın yaptığı, CHP’nin sağa saptığı yönündeki eleştiriler konusundaki söyleşi de yer aldı. Kılıçdaroğlu, kendisine ve CHP’ye yöneltilen eleştirileri iyi niyetli bulmadığını söyleyerek “Aynı odakların bir dönem açılım adı altında HDP seçmenini istismar eden, son dönem ise MHP ile işbirliği yapıp milliyetçi vatandaşlarımızın uygularını istismar eden AKP Genel Başkanı’na, partiyi şuraya açtı buraya götürdü eleştirilerini neden yapmazlar acaba; düşünmek lazım” dedi.
Gazeteci Fikret Bila, kuruluşunun 100. yılında, 20023 seçimlerinde yüzde 25 oy alan, “büyük kentlere ve kıyı kentlerine sıkışmış bir parti” olarak nitelendirdiği CHP’nin seçim politikalarına ve partiye yöneltilen eleştirilere yer verdiği “CHP’de Sağ Sapma” kitabı raflardaki yerini aldı. Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan kitapta, Bilâ’nın Kılıçdaroğlu ile yaptığı söyleşiye de yer verildi.
“Sağ kesim demokrasi cephesine kaydı”
“Geçmişteki Sağ Kesim Demokrasi Cephesine Kaydı” başlıklı söyleşide, Kılıçdaroğlu, Bila’nın “CHP Genel Başkanı olduğunuz dönemde, Atatürkçülüğü ve laikliği ön plana çıkarmadığınız ve CHP’yi sağa kaydırdığınız eleştirisi yapılıyor. Bu eleştirilere yanıtınız nedir” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Atatürk’ün ilkelerini her genel başkan titizlikle korumuştur ve korumaya da devam edecektir. CHP bu bağlamda çağdaşlığı da -ki Atatürkçülük çağdaşlık demektir- çağdaşlığın olmazsa olmazı laikliği de asla ve asla göz ardı etmemiştir. Genel Başkanlığım sürecinde en çok “halkçılık” ilkemizin üzerinde durdum. Bu ilkeyi daha görünür kılmamın nedeni halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılardı.”
Temel neden CHP’nin muhafazakâr kesime kendini anlatamaması
Kılıçdaroğlu, “CHP’nin muhafazakâr kesimden oy alamamasını hangi nedenlere bağlıyorsunuz? sorusuna da temel nedenin CHP’nin muhafazakâr kesimlere kendini yeterince anlatamaması olduğunu belirterek, şu yanıtı verdi:
“Muhafazakâr kesimin kanaat önderleriyle samimi diyalog kurulamamasının bazı yanlış anlaşılmaları kemikleştirdiğini gördüm. Ben bunları aşmaya çalıştım. Türkiye genelinde 200’ü aşkın toplantı yaptım. Bu toplantılarda CHP’ye yönelik tüm eleştirileri yanıtladım. Ama siz de takdir edersiniz ki önyargıları birkaç toplantıyla kırmak mümkün değil.”
Kılıçdaroğlu, Bila’nın sorduğu “CHP’nin Ecevit’in 1970’lerde yaptığı gibi sosyal demokrasiyi öne çıkaran bir politika ile büyümesi mümkün değil midir” sorusunu şöyle yanıtladı:
“1960 askeri darbesinden yeni çıkılmış, toplum sağ ve sol olarak kutuplaştırılmış, darbenin getirdiği duygusal ve ekonomik yıkımın halkta açtığı yara henüz kapanmamış bir Türkiye’de öne çıkan sosyal demokrasi ihtiyacı ile halkın dini duygularla sömürüldüğü, kurdun kuzu postuyla gezdiği bir Türkiye’de sosyal demokrasi mücadelesi aynı koşullar altında değerlendirilemez.”
Kılıçdaroğlu, “CHP olarak sosyal demokrasi anlayışının özüne uygun çok önemli bir politika süreci daha başlattık” diyerek “Her soruna odaklanan ve her soruna akılcı politikalarla çözüm üreten bir süreci yaşama geçirdik. Bu politikamız o kadar etkili oldu ki, AKP ‘Kılıçdaroğlu söyler Ak Parti yapar’ sloganını kullanmak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
Meclis grubunda örgüt temsilcilerine daha fazla yer verilebilirdi
Bila, Kılıçdaroğlu’na “Sendikalar, meslek kuruluşları, soldaki derneklerle daha sıkı bir ortak çalışma yapılması ve bu kuruluşların temsilcilerine CHP’nin yönetiminde ve Meclis grubunda daha fazla yer verilmesi partiyi sağa açılmaktan daha fazla büyütmez mi” sorusunu yöneltti ve Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
“Meclis grubunda bu örgütlerin temsilcilerine daha fazla yer verilebilir miydi? Evet verilebilirdi… Sendika ve meslek kuruluşu yöneticilerinin aynı zamanda CHP yönetiminde görev almaları ise ‘doğruluğu açısından sorgulanabilir… Çünkü sendika ve meslek kuruluşlarının üyeleri farklı siyasi görüşe sahip olabiliyorlar…”
Kılıçdaroğlu, partiye yöneltilen eleştirilerin iyi niyetli olmadığını söyleyerek “Aynı odakların bir dönem açılım adı altında HDP seçmenini istismar eden, son dönem ise MHP ile iş birliği yapıp milliyetçi vatandaşlarımızın uygularını istismar eden AKP Genel Başkanı’na, partiyi şuraya açtı buraya götürdü eleştirilerini neden yapmazlar acaba; düşünmek lazım” dedi.
Önyargıları kırma görevinde yeterince başarılı olamadık
Kılıçdaroğlu, Bila’nın “Yüzde 20-25 bandına sıkışmış olan CHP oylarını artırmanın tek yolunun dindar, muhafazakâr ve sağcı kesimlere açılmak olduğunu mu düşünüyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:
“’Muhafazakârlar ve sağcılar bize oy vermez’ diye peşin bir kabullenme iktidarı istememek demektir. Belli çevrelerin ya da grupların CHP’ye yönelik önyargılarını kırma görevi ise CHP’lilere aittir. Bu konuda yeterince başarılı olduğumuzu söyleyemem.”
Bila, Kılıçdaroğlu’na “Genel Başkan olarak çok fazla danışman atadığınız ve yakın çalıştığınız danışmanların sağ kökenli olduğu eleştirisi var. Neden böyle bir tercih kullandınız” diye sordu. Kılıçdaroğlu, danışmanlarının hepsinin “sağ kökenli” olmadığını belirterek şu yanıtı verdi:
“Sizin cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanmanızı isteyen, size oy vereceğini açıklayan ve sizin gibi çalışmaya hazır olduğunu beyan eden insanlara ‘Hayır benim için çalışma, sizin oylarınıza ihtiyacım yok’ diyebilir misiniz? Ve bu insanlar CHP Genel Başkanı’na oy vermeleri için, CHP’ye oy vermeyenleri ikna edecekler.”
“Kamuda çalışan kadınlar siyasetçilerin istismarından kurtulacaktı”
Kılıçdaroğlu, Bila’nın, seçime kısa bir süre kala, kamuda çalışan kadınların başörtüsü özgürlüğü konusunda yasa çıkartılması önerisini neden getirdiği şeklindeki sorusuna da “Bu düzenleme yasalaştığında kamuda çalışan kadınlar siyasetçilerin istismarından kurtulacaktı. Bu öneriyi iktidar kabullenmedi” yanıtını verdi.
Muhafazakâr kadınlardan beklediğimden iyi tepki aldım
Bila, Kılıçdaroğlu’na “Başörtülü, muhafazakâr kadınlarla ve muhafazakâr kanaat önderleriyle toplantılar yaptınız. Bu toplantılar sonrasında CHP’ye bu kesimlerden beklediğiniz destek geldi mi” diye sordu. Kılıçdaroğlu, beklediğinden daha iyi tepki aldığını belirterek “Bir temas kurdunuz, onların sorunlarına eğildiniz diye kitlesel bir oy kayması hayatın olağan akışına aykırıdır” yanıtını verdi.
Bila’nın üç bölümden oluşan CHP’de Sağ Sapma kitabında Kılıçdaroğlu ile yaptığı söyleşinin yanı sıra “CHP’yi Yalnızlaştıran Kırılmalar”, “Kılıçdaroğlu Döneminde Sağa Açılma” ve CHP’de Dini Söylem ve Sağcı Kadrolar” bölümleri yer alıyor.