◊ Ekip nasıl bir araya geldi?
– Biz hepimiz çok eski arkadaşız. Gruptan önce sahne ve stüdyoda farklı projelerde zaten bir araya geliyorduk. Kariyerlerimizle ilgili böyle bir karar verirken uzun süre bir arada olacak bir grup amaçladığımız için olabilecek en doğru isimler olarak yan yana geldik.
◊ Rubato ne demek?
– “Rubato” müzik terimidir. Bir müzik cümlesinde temponun serbest bir anlayışla hızlandırılıp yavaşlatılması anlamına gelir. Yani bir tür ritmik özgürlüktür. Biz de müziğimizi bu özgürlük çerçevesinde oluşturuyoruz her zaman. Grubun adını da bu özgürlükle bir anda koyduk.
Bunun anısı da şöyle; daha gruba isim koymamışız, ilk albümümüzün kayıtlarında “Feraye” türküsünü kaydederken Özer Arkun “Bazı bölümleri rubato çalalım” dediğinde Göksun Çavdar “Grubun adını da bulduk” demişti. Bir anda hepimizin sevdiği bir fikir oldu ve spontane bir şekilde grubumuzun adı ortaya çıkmış oldu.
YENİ GRUPLARA ÖNCÜ OLDUK
◊ Pandemi ile birlikte müzik sektöründe birçok grup kuruldu. Bu sizin için bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
– Pandemi dönemi hepimiz için çok zordu. Bir distopya filminin içinde gibiydik. Sürekli hareket halindeyken bir anda durulmak zordu. Bu dönemde stüdyoda uzun vakitler geçirerek “Rubato 4” adlı türkü albümünü bitirdik. Bu süreçte birçok yeni grup kuruldu. Gayet faydalı ve başarılı oldular. Bu projelere öncü olduğumuz için mutluyuz. Çeşitlilik avantajdır.
◊ 90’lı yıllardan sonra müzik dünyasına adım atan şarkıcılar kalıcı olmak için uğraş veriyor. Siz kısa zamanda kalıcı oldunuz. Bunu nasıl başardınız?
– Daha önce birçok albüm kayıtlarında bulunduk. Hayatımızın büyük bir bölümü stüdyo ve sahnede geçti. Bu tecrübemizi yaptığımız albüm, tekli, düet ve farklı birçok projelere yansıttık. Kalıcı olmanın sırrı üretmek ve güzel işler çıkarmak. Dijital çok güçlü, kalması zor bir yer.
Çünkü sizden sürekli üretim ve yeni içerikler istiyor ve vermezsen, üretmezsen ayakta kalamıyorsun. Sürekliliğin olmadığı sürece tek bir şarkı ile kalıcı olamıyorsun maalesef. Yeni kreatif işler yapmak, üretmek yerine taklit benzeri işler devam ediyor, asıllarını yarıyor. Gençler cesur olsunlar, yılmasınlar ve kalıcı şeyler bırakmaya çalışsınlar.
◊ Yazın en çok sahne alan isimler oldunuz. O tempoya nasıl ayak uyduruyorsunuz?
– Ekibimiz komando gibi, seyirci de sahnenin bir parçası. Beraber şarkılar söyleyip eğlendiğimiz için üst üste konserler verebiliyoruz. Enerji olarak bizi yüksek tutuyor bu.
◊ Grup üyesi olmak zor değil mi?
– Açıkçası biraz ara olduğu zaman özlüyorsunuz o aile ortamını, enerjiyi. Tüm ekip buluşunca mutlu oluyoruz.
◊ Sektörde inanılmaz bir rekabet var. Hiç işinize engel olundu mu?
– Biz öncelikle müzisyeniz ve birçok abimiz dostumuz, kardeşimiz olan sanatçılarla birbirimize köstek yerine destek oluyoruz. Saygı duyduğumuz için sağ olsunlar onlar da bizlere duyuyor.
◊ 10 yıldır birliktesiniz, bazı gruplar popüler olduktan sonra dağılıyor. Bu birlikteliğini nasıl başarıyorsunuz?
– Rubato’nun bağlılığı ve başarısı grup üyelerinin birbirini çok sevmesi ve içten içe birbirlerine karşı duydukları hayranlıklarından geçer. Biz stüdyo çalışmaları ve konserler dışında da birbirimizin iyi ve kötü günlerinde dayanışma içindeyiz. Birbirimizin sırdaşı, dostu, arkadaşı ve kardeşiyiz. Müziği paylaşıyoruz. Bu da bizi bir arada tutuyor.
◊ Bu dönemde albüm çıkarmak çok riskli, neden bunu tercih ettiniz?
– Geleceğe güzel bir iz bırakabilmek bize ümit ve heyecan katıyor. Müzik zamansız bir olgudur.
Arabesk müziğin ruhunu modern dokunuşla sunduk
◊ “Rubato/5” adlı albümünüz yayınlandı. Nasıl bir albüm oldu?
– Hepimizin içine sinen, bizim için kıymeti bir başka olan bizleri heyecanlandıran bir albüm oldu. Bu süreçte müzisyen dostlarımızla uzun zamanlar geçirerek herkesin özveri ile çalıştığı bir albüm oldu. Yeni besteleri düzenlerken çok heyecanlandık. Bu süreçte şarkıları ilk defa duyan arkadaşlarımızın ilgi ve beğenileri bizleri daha da motive etti. Gerçekten eğlenceli ve kaliteli stüdyo zamanları geçirdik
◊ Albümün havasını nasıl adlandırırsınız?
– Albümümüz, dinleyicilere arabesk müziğin ruhunu modern bir dokunuşla sunuyor. Daha önceki albümlerimizde cover şarkılara odaklanırken, bu sefer kendi yaratıcılığımızı ve özgünlüğümüzü ön plana çıkardık. Albüm, duygusal derinliği ve etkileyici melodileri ile dinleyicileri bir yolculuğa çıkarıyor. Dinleyiciyle ilk defa buluşacak 7 şarkı ile birlikte, sevilen 3 hit şarkının yeniden yorumlanmış versiyonları da yer alıyor. Her şarkı, dinleyicileri farklı bir hikayeye ve duygu dünyasına davet ediyor.
AFYON’DAYKEN AYDIN’DA OLDUĞUMUZU SANDIM
◊ Sahnede ilginç bir anınız oldu mu?
– Özer Arkun: Tabii ki çok ilginç ve komik anılar biriktiriyoruz. Bir turnemizde Afyon’da konserimiz vardı. O ara çok fazla konser veriyorduk ve hepimiz de bir gün öncesinde yorgunduk. Bir gün önce de Aydın’da sahne aldık. İlk şarkıyı çaldık, sonra ben yüksek bir tansiyonla “Efeler diyarı Aydın’a hoş geldiniz” diye seslenince salonda derin bir sessizlik bizimkilere bakıyorum gülüyorlar sonra Eralp geldi yanıma, “Abi o dündü. Burası Afyon kaymak, sucuk, termal” deyince ben de gülmeye başladım. Baktım salondaki herkes de gülüyor. Tabii biz de hemen özür diledik Afyon’dan ve sözümüze müziğimize devam etmiştik. Anlayışlarından dolayı Afyon halkına da tekrardan teşekkürler.
EVLENMEK BENİ POZİTİF ETKİLEDİ
◊ Özer (Arkun) Bey geçtiğimiz günlerde evlendiniz. Kısa süre oldu ama hayatınızda neler değişti?
– Her şey benim için olumlu olarak değişti. 2010 yılından beri bekar yaşıyordum, evlenince düzene girmem beni pozitif etkileyip işe sarılmamda ve her anlamda olumlu bir etken oldu. Bu durumu bizi sevenler güzel dilekleri ile sevgiyle karşıladılar hatta bir kaç zamandır Özer abi sana evlilik çok yakıştı sana artık gönül rahatlığıyla Özer Baba diyebiliriz diyorlar. Bu konuda şuna bağlıyorum Rubato artık dinleyicimize bir dost kapısı oldu. Üzüldüklerinde sevindiklerinde her türlü duyguda sığındıkları, rahatladıkları bir yuva olmuş onlar için ‘öyle bir yerdeyiz’ ki… Benim, Eralp’in, Göksun’un hayatlarımızdaki boşluğun tamamlanmış olması onları daha mutlu ediyor.